1 Haziran 2020 herhangy

Bir Dünya Müzik – 2020 Nisan – Mayıs

Rahmi Mert Özcan ‘Bir Dünya Müzik’ dergisindeki Nisan & Mayıs ayı yazısında Anadolu Rock akımına değinerek iz bırakan örneklerine yer verdi!

BU TOPRAKLARIN MÜZİK AKIMI: ANADOLU ROCK


60’lı ve 70’li yıllarda en ünlüleri İngiltere ve Amerika’dan çıkmak üzere olan müzisyenler, müzik piyasasını kasıp kavururken, Türkiye de gelişen bu akımlardan nasibini alıyordu. İlk olarak The Beatles, daha sonraları Rolling Stones, Led Zeppelin, Yes, Pink Floyd ve daha birçok grup, Rock müziğin öncü giden temsilcilerinden olmuşlardı. Bu grupların patlamasından sonra özellikle 1967 – 68 yıllarında, Türkiye’de de başta Erkin Koray, Cem Karaca, Barış Manço ve Moğollar olmak üzere birçok grup ve müzisyen de kendilerini yurt çapında üne kavuşturacak ilk 45’liklerini çıkarmaya başlamışlardı. Hepsi müzik yaşamlarına 1960’ların ortasında İstanbul’da başladı. Aile ve okullarından ötürü Avrupa klasik müziğine ve Amerikan Rock müziğine ilk olarak daha çok aşina oldular. Hem Erkin Koray hem de Cem Karaca müzikal yaşantılarına başlamadan önce henüz Anadolu müziği ile tanışmamışlardı.

Bu müzisyenler yurt dışındaki akımları oldukça yakından takip ediyorlardı ve farkında oldukları bir şey vardı ki bu da kendi ülkelerinin müziğinin aslında çok köklü bir geçmişe sahip olduğu ve Amerika Birleşik Devletleri’nde başlamış olan Saykodelik Rock akımının aslında kendi ülkelerinin müziğinin özünde bulunduğuydu. Bu onlar için çok büyük bir avantajdı ve bunu çok iyi değerlendirip hem batıdaki başarılı grupların çalışmalarından hem de kendi ülkelerinin yerel müziğinden yararlanarak bu topraklarda doğu batı sentezi ortaya koyan bir Anadolu Rock akımını çıkarmayı başardılar. Anadolu Rock, Modern Rock ve Anadolu halk müziğini bir araya getirerek tam anlamıyla kaynaştıran sanatçılar elektrikli gitar, bas gitar, bateri ve Rock ritm kalıplarını, Anadolu ezgileriyle, bağlama ya da ney ile buluşturarak farklı köprüler de yaratmayı başardılar. Pop ve Rock müziğin doğuşundan hemen sonra elektro gitarın teknik olanaklarından da yararlanan müzisyenler gelişim sürecinde elektro bağlamayı da yarattılar.

 

Erkin Koray

Anadolu Rock ve Arabesk Rock türlerine önemli katkılarda bulunan Erkin Koray, yaptığı doğu ve batı sentezleri ile sadece Türkiye’nin değil dünyanın her tarafında ilgi odağı oldu. Şu anda bile dünyanın birçok yerinde Erkin Koray dinlenmeye devam ediyor. Müziğe olan katkısı sadece şarkıları ile de olmadı; elektro bağlamayı icat ederek, dünya müziğine katkıda bulundu.

 

 

Cem Karaca

Anadolu Rock’ın en önemli isimlerindendir. Cem Karaca, Dervişan, Moğollar, Apaşlar gibi birçok grup ile çaldı ve Anadolu Rock türüne önemli katkılarda bulundu. Rock müziği Türkçe sözler ile önemli bir şekilde işledi. Onun en önemli özelliklerinden bir tanesi, şarkılarında toplumsal konulara yer vermesiydi. Bu yüzden gönüllere sıkça dokundu.

 

 

Barış Manço

Barış Manço’nun Galatasaray Lisesi ile başlayan müzik hayatı, Anadolu Rock müziği için dönüm noktalarından birisiydi. Bestelediği şarkılar, onlarca dile çevrildi; onlarca ödül aldı. Barış Manço’yu bu kadar önemli yapan ise, günlük hayatın içindeki gerçeklikten esinlenmesiydi.

 

Moğollar

Anadolu Rock’ın önemli temsilcilerinden Moğollar, bu tür için çok önemli eserler bıraktı. ‘Bir Şey Yapmalı’ ve ‘Ağrı Dağı Efsanesi’ gibi ikonlaşmış ve bugün hala dinlenen bu parçalar, grubun önemli eserleri arasında yer almaktadır. Moğollar topluluğun kurulmasındaki amaç, batı hayranlığına ve yerel tutuculuğa karşı özgün bir tavır ortaya koymaktır. Evrensel Pop’a, Anadolu folklorik uygulamalarıyla ulaşma çabası da topluluğun kurulmasındaki önemli etkenlerden birisidir. Topluluğun üyelerinden Cahit Berkay bu müziğin bir tür arayış neticesinde ortaya koyulan ürünlerin sonucu olduğunu belirtmektedir: “Biz o zamanlar arayış içerisindeydik. Müziğimizde de bunu hissettiriyorduk. Bizim konserimize gelip de bizi dinleyen insanlar, bizimle aynı ruhu paylaşan insanlardı. Anadolu Rock müziğinin özünde, araştırma yapmak, Anadolu motifli bir beste yapmak ya da var olan bir türküyü derlemeyi, alıp kendimize göre yoğurup çalmak vardı.” demiştir.

80’li yıllara kadar büyük üretimlerle devam eden Anadolu Rock akımı bu tarihten itibaren yavaş yavaş etkisini kaybetmeye başlamıştır. Bazı önemli isimlerin tarz değişimleri, farklı aranjmanlar, grup birlikteliğinden çok bireysel üne dönülmesi, arabesk müziğin daha çok ön plana çıkması vb. gibi sebepler bu düşüşe neden olmuştur. Hatta o dönemlerde pop müzik icracıları bile arabesk alt yapıları taşıyan albümlere daha çok yönelmişlerdir. Böyle bir ortamda Anadolu Rock’ın, varlığını sürdürebilmesi çok da imkanlı değildir. Özellikle 1985 – 1995 yılları arasında bu türde çıkan eserler azalmış, akım giderek popülaritesini kaybetmiştir. 2000’li yıllara doğru yaklaşırken Haluk Levent, Murat Kekilli, Murat Göğebakan gibi yeni isimler ortaya çıksa da akımın o eski görkemli günleri ne yazık ki çoktan geride kalmıştır.

 

 


Rahmi Mert Özcan – Bir Dünya Müzik 2020 Nisan – Mayıs Sayısı Yazısı



, ,