Rahmi Mert Özcan ‘Bir Dünya Müzik’ dergisindeki Nisan ayı yazısında müzik hakkında bilinmeyenleri anlattı. Müzik dünyasının bilinmeyen anekdotlarından küçük maddeler halinde ilginç bilgiler ve biraz da detaylar sundu!
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ ?
İnsanlar duygu ve düşüncelerini farklı yöntemlerle anlatabilirler. Bu yöntemlerden birisi de müziktir. Duygularımız için anlam kazandırılmış tüm sesler müzikten geçer. Her sese müzik diyemeyiz tabii ki! Düzenli bir titreşim ve yüksekliği olması şart. Aksi durum olursa ne olur sorusunun da karşılığı sanırım gürültü olur. Somut ve soyut olarak pek çok anlamlar kazandırmış müzik tüm evrende aynı etkileri yaratıyor. Kendi veya başka kültürlerde kendimize uygun zevkler bulup onlarla iç içe yaşıyoruz. Her zaman bir hayat değneği gibi yanımızda ve ihtiyacımız oluyor müzik. İşte bu dizeleri bize böyle yazdırabiliyor. Farklı duygulara götürüyor bizleri ve yeni keşifler yapmamızı sağlıyor. Hayranlık duyabiliyoruz öte yandan hiç hoşumuza gitmeyecek bir hal da alabiliyor. Bir bütün ama tezatlara açık kocaman bir dünya. İşte bu ay, bu yazımda, bu büyük dünyanın bilinmeyen anekdotlarından küçük maddeler halinde sizlere ilginç bilgiler ve biraz da detaylar sunacağım. Eğlenerek, keyifle okuyacağınızı düşündüğüm bu yazımda sizler de bazı bilgiler karşısında şaşırıp kalırken, bazı detayları da ayakta alkışlayacaksınız. E o halde bunları biliyor muydunuz başlığı altında sizler için toplamış olduğum 20 maddeye hızlıca giriş yapalım.
Madde 1 : “Warner Music, bizim İyi ki doğdun olarak söylediğimiz doğum günü şarkısının telif haklarından her yıl 2 milyon dolar kazanıyor.”
En mutlu gününüzde bir kutlama yapıyorsunuz ve bu duruma en çok sevinen size bir o kadar uzak bir dost oluyor. Kim mi? Az önce de söylemiştik. Warner Music tabii ki! Dünyanın en büyük şirketlerinden olan Warner Music için üflenen her mum ayrı bir mutluluğa, ayrı bir kazanca yol açıyor ve bir doğum günü partisinin daha kazananı yine bu şirket oluyor. Varsın olsun. Ne demişler manevi güç en büyük güç.
Madde 2 : “The Beatles üyelerinin hiçbirinin gerçek anlamda bir müzik eğitimi almışlığı yoktur.”
Londra’nın mutlu yüzü The Beatles, şarkılarındaki doğallık ve zoru bir o kadar basit gösterebilme becerileriyle, her zaman dünyanın en iyileri arasında olmayı hak ediyorlar. Müziğin temel olgusunu yani ruhunu yakalamış olan grup, alaylı müzisyen halleriyle, bence cesaret sürecinde herkese başka bir ders veriyor. Siz de onların dediğini yapın hatta yapabiliyorsanız yaptıklarını da yapın. Let it be şarkısında devamlı tekrarladıkları gibi siz de oluruna bırakın…
Madde 3 : “Cezayir ve Tunus’taki bütün makam, usul ve formlar Türklerden alınmıştır.”
Türk müziğinin önemi o kadar büyük ki dünya müziği için sadece Cezayir ve Tunus’la sınırlandırmakta yanlış olur diye düşünüyorum. Özellikle 10. yüzyıldan itibaren daha da gelişen ve büyüyen motifler ile yola devam eden müziğimiz bugün ki Yunan, Bulgar, Sırp, Arnavut, Libya, Fas, Arabistan, Irak ve Suriye müziklerinde de kendi etkisini göstermektedir.
Madde 4 : “Erkek çocukların hepsi ergenlik dönemine kadar sopranodur, ergenlik döneminde ise erkeklerin sesi bir oktav (8 ses), kızlarınki ise 3-4 ses kalınlaşır.”
Günümüzde müzisyen fanları müzisyenlerin oktavlarını yarıştıra dursunlar bilmeliler ki hepsi bir zamanlar sopranolar.
Madde 5 : “Amerika’da satışa sunulan ilk CD, Bruce Springsteen’in Born In The USA albümüdür.”
1960’ların sonunda müziğe başlamış, 1975’te Born To Run ve 1984’te Born In The USA ile folk rock dünyasına etki etmiş önemli bir müzisyendir Bruce Springsteen. Ayrıca bu albüm sürecinde 18 ay süren dünya turne performansı da onu bir figür olarak dünya müziğinde önemli bir yere getirmiştir.
Madde 6 : “Eminem 16 saniyede 101 kelime söyleyebilen tek Rap müzisyenidir.”
16 saniyede 101 kelime söyleyebildiğine mi inanalım yoksa saniyede yaklaşık 7 kelime söyleyebildiğine mi? Acaba hangisi daha zor bilinmez ama rap müziğe etki eden vurgulara baktığımızda Eminem adından söz ettirmeyi her zaman başarmıştır. Sosyo-kültürel noktalarda fazlasıyla eleştiriler alsa da alanında müzik piyasasına kendi imzasını atmayı başarabilmiş bir rap, hip-hop müzisyeni olarak her daim karşımıza çıkmaya devam ediyor.
Madde 7 : “Mozart’ın eserlerini dinleyen inekler daha fazla süt verir.”
Evet yanlış duymadınız! Yıllardır dünyada örneği birçok tesiste görülen uygulama ülkemizde de denenmeye başlandı. Tokat’ın Turhal ilçesinde son olarak bu uygulamaya başlayan veteriner hekimler daha huzurlu ve stresten uzak bir ortamda sağılan ineklerin hormon dengelerinin değişerek verimlerinin arttığını dile getiriyorlar.
Madde 8 : “Atatürk’ün duygu ve düşüncelerin en iyi ifadesi olan çağdaş sanatın her dalına öncülük ettiğini, henüz bir opera yazılmamışken verdiği fikir ile ilk Türk operasının yazıldığını, bu operanın 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ziyareti sırasında sergilendiğini biliyor muydunuz?”
Mustafa Kemal Atatürk’ün ana fikrini verdiği ilk opera Özsoy Destanı’ndan bahsediyorum. Ahmet Adnan Saygun’un daha henüz 27 yaşındayken bestelediği ve 2 ay gibi kısa bir sürede bitirdiği Cumhuriyet tarihimizin 3 perdeli ilk opera eseri. Peki İran Şahı’na bir opera eseri izletme fikri Atatürk’ün aklına nereden gelmişti? Hiç kuşkusuz ilki iki devlet arasında yakınlaşma ve dostluk kurma isteğinden geliyordu. İkinci olarak ise İran Şahı geldiğinde kendilerinde de benzerleri olan fabrikaları göstermek yerine bir müzikli sahne eseri ile yeni ve kültürel bir oluşum sergilemek her iki ülke için de önemli ve unutulmaz bir ana tanıklık edecekti.
Madde 9 : “Mutluyken şarkının melodisine, üzgünken ise sözlerine yoğunlaşırsınız.”
Şarkılar olmazsa olmazımızdır. Hayatımızı bazen şarkılar ile yaşadığımız bile olur. Acımıza da ortak olur şarkılar, şen oluşumuza da. O yüzden unutulmaz şarkılarımız vardır kendi içimizde. Kendi ritmimize, kendi keyfimize göre ve her zaman yardıma hazır bizim şarkılarımız.
Madde 10 : “Ünlü besteci Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokarmış. Dokuzuncu Senfoni’yi bestelediğinde de artık tamamen sağır olmuş durumdaydı.”
Madde 11 : “Kalbimiz ritmini o an dinlediğiniz müziğe göre ayarlar.”
Müzik tıpkı hayat gibidir. Belli bir ritim var ve sen eşlik ediyorsun. Anın tadını çıkarırken hem duygusuna giriyorsun hem de duyguda ritmi dans ettiriyorsun Kalbin nasıl attığı sana bağlı. Aç müziği ve anı yakala 🙂
Madde 12 : “Müziğin Kralı Elvis Presley’nin söylediği şarkılar içerisinde sözü ona ait olan hiçbir parça yoktur.”
İşte ilginç bir detay daha. Sanki söylerken hepsi ona aitmiş gibi duruyor. Prozodi ve ifadedeki güven duyguyla birleşiyor ve kulakta kalıcı yarar bırakıyor. İnsan yazmamış da ne olmuş diyor! Zaten kendisi de yazılanları aynen yaşatıyor.
Madde 13 : “Bir kişinin en sevdiği şarkıyı seçme süreci duygusal durumu ile doğrudan bağlantılıdır.”
Bu 11. Maddedeki detay ile doğru orantılı olarak gidiyor aslında. Hangi seviyede kendimizi nasıl hissediyorsak o şarkı o an bize iyi gelecek en iyi şarkı oluyor. Böyle düşündüğümüzde gün içinde hatta dakikalar içinde dahi en sevdiğiniz şarkı bir anda kendini daha geri sıralarda bulan bir şarkı halini alabiliyor.
Madde 14 : “İngiliz Deniz Kuvvetleri Somalili korsanları korkutmak için bir süre Britney Spears şarkılarını kullandı.”
İlginç bir not daha. İngilizler çıldırmış olmalı diyeceğim ama oradan bir anda Britney Spears Crazy şarkısı çıkar mı diye korkmuyor değilim. Şaka bir yana gençlik yıllarımızın hatta çocukluğumuzun güzel şarkılarındandır Crazy, haksızlık yapmayalım ona da. Son olarak da yetiştirdikleri onca rock ve hard rock grupları varken neden Britney Spears diyerek burada bir ? bırakıp son noktayı koyalım.
Madde 15 : “Avrupa’da sadece kulaklıkla müzik dinleyebileceğiniz Sessiz Diskolar vardı.”
Sessiz disko. Giriyorsunuz içerisi kütüphane ortamı gibi sessiz fakat herkes farklı telden çalıyor aslında. Danslar da ona göre tabi. Herkes farklı müzikte, farklı şekillerde. Uyum nasıl sağlanıyor acaba? Değişik bir ortam. Bizim ülkemizde hiç olmuş mudur bilinmez ama pek de uygun olduğunu düşünmüyorum. Gürültülü ortamlarda birbirimizi duyma çabasını severiz biz. İfadelerimizden, mimiklerimizden anlarız karşımızdakini. İşte böyle olsun isteriz Birbirinden farklı 15 detay. Beni en çok etkileyen Mozart-İnek ilişkisi olmuştu. Üstüne de bayağı bir araştırma yaptığımda kesinlikle klasik müziğin genel olarak bir etkisi olduğu gerçek. Sadece inekler için değil tabii ki tüm canlılar için bir gelişim sürecidir klasik müzik. Kocaman dünyası olan müziğin içinden gördük ki neler çıkıyor. Ayrıca bu küçük anekdotlar insanı da ayrı bir mutlu ediyor ve daha da bir merak uyandırıyor. Biliyor muydunuz başlığı bir anda evet biliyoruza dönüşüyor. Şimdiden Mayıs ayında kutudan acaba ne çıkacak deyip bendeki merak daha da bir büyüyor. Eee o halde Mayıs ayında görüşmek dileğiyle müzikle kalın.
Rahmi Mert Özcan – Bir Dünya Müzik 2017 Nisan Sayısı Yazısı