Rahmi Mert Özcan ‘Bir Dünya Müzik’ dergisindeki Haziran-Temmuz ayındaki yazısında hayatımızda iz bırakan şarkıların hikayesini paylaştı!
SİHİRLİ BİR SÖZCÜK: MÜZİK
Hayat tek kelimeyle “zorlu” bir yolculuk… Mantık ve duygular arasında içinden çıkılamaz bir labirent halini alan, gördüklerin ve yaşadıkların arasında tepkimeye giren, önce kendinle birleşen bazen çelişen, herkese göre tanımı farklı ama yaşanması gereken en büyük tecrübe. Bence bu hayat yolculuğunda bizi zorlayan en önemli etkenlerden birisi duygularımız. İfade etmenin zor olduğu, hatta ifade edilse bile anlaşılmasının da yine bir o kadar zor olduğu duygularımız… İşte bu büyülü, manevi ruh yolculuğunda sihirli tek bir kelime dokunabiliyor tüm duygulara ve bazen de hayatımızın tam merkezine bırakıyor kendisini. Söyleyemediklerimize, kuramadığımız cümlelere, anlatamadıklarımıza, anlamadıklarımıza; kısacası pek çok sorumuza cevap verebiliyor bu sihirli sözcük. Nedir bu sihirli sözcük? – Müzik…
Müzik, kendimizi ifade etmede en önemli araçlardan bir tanesi… Hem müzisyen olarak mesleki anlamda bunu yaşamak mümkün hem de sadece bir dinleyici olarak pek çok hazzı seslere kulak vererek yaşayabilirsiniz. Bazen kelimelerin ifadesinin eksik kaldığını düşündüğümüz anlar olur, ezgi gelir gösterir kendini; kimi zaman sadece anlatmak için yazdığımız sözlere öylesine eşlik eder ki müzik daha da dokunur yüreklere… Bazense sadece tek bir ezgi ile öyle naif vurur ki söze; söz kalpte uçar, anlamı artar ve unutulmazlarımız olur bir sürü şarkı. Bu sayede sanatçılar önce yüreklerini açarlar, sonra bize dokundururlar ve onların başlatmış olduğu hikayeleri biz tamamlarız. E, öyleyse gelin şimdi! Sanatçıların bize dokundurduğu şarkıların hikayelerine gidelim ve şarkılarının daha da derininden geçelim…
Haluk Levent – Elfida:
Anadolu Rock tarzının en iyi temsilcilerinden Haluk Levent bu şarkıyı, Beyzanur adında 4 yaşında, amansız bir hastalıkla mücadele eden küçük bir kız için yazmış.
“Ve oturdum şarkıyı yazdım. Sevgili Emrah Aydoğdu da elinden geleni yaptı ve sözlerinde düzenlemeleri yaptık. Ömer Faruk Güney’in de müziği vardı. Bu şekilde Beyzanur’un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama o kendisi olduğunu bilmiyordu, Elfida olarak biliyordu. Tabii küçük bir çocuktu son zamanlarında, 8 yaşlarındaydı.”
Barış Manço – Kol Düğmeleri:
Barış Manço’nun abisi Savaş Manço aşağıdaki ifadelerle, şarkının hikayesini şu şekilde açığa kavuşturur:
“Barış kol düğmeleri şarkısını 1962’de nişanlandığı Semra adlı çok cici bir Kızıltopraklı genç kız için yazmıştı. Barış 1963 yazı sonuna doğru okumak için Belçika’ya gelince o nişan bozuldu ve Barış yaşadığı hüznü o şarkıya döktü. Kol düğmeleri de Semra’nın armağanıydı.”
Feridun Düzağaç – Lavinia:
Feridun Düzağaç’dan dinlediğimiz bu şarkı ise aslında Özdemir Asaf’ın bir şiiridir. Şöyle ki, Asaf platonik olarak sevdiği Mevhibe için bu dizeleri yazar ve Lavinia’yı yalnızca bir kod adı olarak kullanır. Bahsi geçen Mevhibe adlı kadın ise 1925 yılında doğmuş, resim öğretmenliği ve stilistlik yapan dünyalar güzeli bir kadındır.
Bitlis’te Beş Minare:
Bitlis, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce nüfusu 30000´dir lakin savaş çıkınca halk göç eder ve nüfus 3000´e düşer. Kurtuluş Savaşı’nda baba ile oğlu cepheye gider savaş biter ve baba ile oğul şehre dönerler bir tepede baba heyecandan mıdır yoksa yorgunluktan mıdır bilinmez o tepeden memleketi Bitlis’e bakamaz ve oğluna sorar oğul Bitlis’te ne kaldı?
Oğul: “Baba Bitlis’te beş minare kaldı”
Baba; başlar türküye “Bitlis’te beş minare beri gel oğlan beri gel…”
Hakan Altun – Hani Bekleyecektin:
Hakan Altun, askerliğini Ankara Etimesgut’ta yaparken sevgilisiyle konuşmak için tam 17 gün sıra beklediğini söyledi. Bazı haberlere göre ünlü şarkıcı Altun o günleri şöyle anlattı; “O yıllarda tabii cep telefonu yoktu. Biz de ankesörlü telefonlarla konuşuyorduk. Tam 17 gün sonra sıra bana geldiğinde ailemden sonra sevgilimin sesini duymak istedim. Ben askerlik dönüşü birlikte olacağımızı hayal ederken aldığım cevap karşısında kitlendim kaldım. Kız arkadaşım bana ‘Şu an müsait değilim sonra arar mısın’ dedi. Ben onun için 17 gün bekledim o bana 60 saniyesini ayırmadı. Bunun üzerine oturdum bir kenara, gözyaşları içerisinde “Hani bekleyecektin bir ömür boyu” şarkısını yazdım.
Sezen Aksu – Beni Unutma:
Onno Tunç, Sezen Aksu’nun büyük aşkıydı. Sanatçı, Onno Tunç’u bir uçak kazasında kaybettikten sonra yazdığı sözlerle yüreğimize dokunan şarkılara imza attı. ‘Beni Unutma’ şarkısı da bunlardan sadece biri. Aksu, Onno Tunç ikilisinin şarkısı olan ‘Beni Unutma Sezen Aksu’nun coverlanmasına izin vermediği tek şarkıdır. Şarkıcının, ‘Git’, ‘Yarası Saklı’, ‘İki Gözüm’ şarkıları ise Tunç’a yazılmış parçalardan sadece bazılarıdır.
Grup Duman – Bal:
Bir nesil tarafından Türkçe Rock tarihinin en efsanevi gruplarından olarak kabul edilen Duman’ın duygusal, melankolik şarkılarının her birinin elbette bir hikayesi vardı. Fakat aralarında en çok dikkat çeken, göze çarpan Duman’ın Belki Alışman Lazım albümündeki Bal şarkısıydı. 2000’li yılların başlarında Duman yeni yeni ünlenirken, grubun vokali Kaan’ın o dönemki kız arkadaşıyla mutlu ve keyifli giden bir ilişkileri vardı.
Bir gün kız arkadaşı ve Kaan tartışırlar ve o gece Duman grubunun konseri vardır. Kaan çoğu konserini kaçırmayan kız arkadaşını bu konserinde de bekler. Onun için yazdığı şarkıları sırasıyla söyler ama “O” yoktur. Konserin sonlarına doğru kız arkadaşının intihar ettiği haberi Kaan’a ulaşır. Kaan neredeyse bir ay boyunca evinden çıkmaz. Bu sırada da Bal şarkısını yazar fakat sahnede sadece bir kere gökyüzünü işaret ederek söyler.
Mor ve Ötesi – 23:
Şarkı, solist Harun’un “Şafak” adlı sevgilisine yazılmıştır. “ş”, alfabenin 23. harfidir, şarkının adı da bu yüzden 23tür.
Şebnem Ferah – Deli Kızım Uyan / Babam Oğlum:
Şebnem Ferah’ın ablası Aycan ölümcül bir hastalığa yakalanır ve Yalova’da ablasının başucunda ölümünü beklerken: bir gün odasına kapandığında, 3 – 4 dakika içinde “Deli Kızım Uyan” isimli şarkısını yazar ve besteler. Bu şarkıyı bestelerken, bu sözleri ablasına söylediği düşünülür. 1997 yılı sonlarında ablasını kaybeder. Ayrıca Ferah, Babam Oğlum adlı şarkısını da depremde vefat eden babası için yazmıştır…
Kıraç – Ayşem:
Kıraç bu şarkıyı yıllardır aşık olduğu şimdi ise eşi ve çocuğunun annesi olan Ayşe adında bir genç kadına yazmış.
Eda & Metin Özülkü – Eğlen Güzelim:
“Eğlen Güzelim’i” ise Eda Özülkü, eşi Metin Özülkü eve geç geldiği için yazmış, üstüne bir de adamcağızı eve almamış. 🙂
Şarkılar hikayeleri ile daha anlamlı ve çok daha keyifli. Bazısı derin kimisi ise yüz güldüren… Türkçe şarkıların yazılış hikayelerini derlediğim yazımda 12 şarkıya ait detaydan geçtik. Tabii ki bizim şarkılarımızın yüzlerce hikayesi var. Rock Müzik’ten Türk Sanat Müziğine hatta türkülere kadar farklı tarzlarda yazılmış olan şarkıların hikayeleri… Kim bilir belki başka bir sayıda ve yeni yeni anlatımlarla…
Rahmi Mert Özcan – Bir Dünya Müzik 2020 Haziran Sayısı Yazısı